2010 Japon Yılı Etkinliklerinden...

Sonunda İstanbuldan döndüm! Ah~! Evim evim güzel evim. Sevgili bilgisayarım, kırık sandalyem... Ama İstanbul eğlenceliydi. Japon yılı etkinliklerinden 2 tanesine katıldık. Kimono, dans ve moda gösterisine ve tiyatroya. Japon davulu konserine katılamadık ne yazık ki. Eminim eğlenceli olmuştur...



Kimono gösterisi Cemal Reşit Rey salonundaydı. Kocaman salon tıklım tıklım doldu. İçeriye girdiğimizde tatlı bir japon kız bizi Türkçe karşıladı... Etkinlikler ile ilgili broşürlerimizi aldık ve içeri geçtik. Erken gitmiştik, salona girmeden biraz bekledik. Michiru japonlar ile resim çekilmeyi kafasına koymuştu ama bir türlü bizi karşılayan kıza soramadı. Salona geçtiğimizde de Japon kolluyordu. Sonunda bize yakın oturan, ikisi kız biri erkek 3 kişilik japon grubu gözüne kestirdi. "Ben karışmam." dedim. "Git rica et, ben çekerim ^^" Sonunda gidip, Türkçe sordu. Japon kızın yüzü görülmeye değerdi! Çok şaşırmıştı. Yanındaki bay: "Excuse me?" Ben de yaklaşmıştım. Michiru bana "Japonca sorsana" demez mi! "Hayır, sen soracaksın!" dedim. Evet, süperdik! Sonunda sordu: "Issho ni shashin o torimasen ka?" Japon da "Douzo" deyince, resmi çekiverdik :)

Gösteriye dönecek olursak... Gösteri konuşmalar ile başladı. İstanbul'daki ilk etkinlik olduğundan Japon yılı'nın amacının üzerinde duruldu. Defile, dans, müzik iç içeydi. İnsanı sıkmayacak şekilde birbirine geçmişti.



Japonların geleneksel enstrümanları üç telli saz 'şamisen' ve bambu flüt 'şakuhaçi' eşliğinde dans edildi, şarkı söylendi ve defile yapıldı.




Gecenin extrası mankenler ve dansçılar ile resim çektirmek en eğlenceli kısımlardan biriydi. Herkes bir japon kapıp resim çektiriyor sonra da "Arigatou" diyordu :D Resimdeki beyaz kimonolu kız çok tatlıydı. Ama sanırım en tatlısı şu elinde yelpazeler olan dansçıydı. Sadece sailorsenem onunla resim çekilemedi sanırım. Bizi oraya getiren arkadaşımız hiç resim çekilmemişti. Sonlara doğru dansçının yanına gittik. Ama tasarımcı bayan "Dame" diyerek mankenleri ve dansçıları salondan dışarı koşturuyordu. Neyseki dansçı çocuk bir resim için daha kaldı, elindeki yelpazeyi arkadaşa verdi. Tatlı bir resim oldu. Bunu gören michiru arkasından "chotto! watashi mo!" dese de, çocuk yerlere kadar eğilip üzgün bir bakışla selam vererek merdivenlerden yukarı çıktı ^-^

Gelelim tiyatroya... Tiyatro Cevahir'deydi. Salonun iki katı insan gelmişti. Kimisi dışarıda kaldı, kimisi merdivenlere oturdu. Tabi biz her zamanki gibi erkenciydik^^ Tiyatro oyuncularının Japon olacağını umut eden michiru oyunda sadece bir japon görünce biraz hayal kırıklığına uğradı. Yasak olduğu için, resim çekemedik. Hikaye tuhaftı. Gerçek, hayal, ölü, diri birbirine girmişti. Ama tiyatroyu özlemişim ^^

Sırada 15 - 17 Ocak Japon Filmleri Festivali var. Şimdi baktım da günleri saatleri de belli olmuş: buyrun. İlk filmde Eita oynuyor. Yay! Onu sinemada izlemek harika olur! Filmin yönetmeni de katılacakmış :) Bakalım biz hangilerine katılabileceğiz...

4 yorum:

michiru dedi ki...

çok güzeldi ya ^_^ inşallah filmlerede gideriz ... eita sns*

matrixsakini dedi ki...

gideriz inşallah :)

zambak70 dedi ki...

vallahi helal olsun,nerden geliyorsun bilmiyourum ama istanbuldışı gibi görünüyor.biz istabuldayız gidemiyoruz.belki haberin vardır arashi int.fan map projesine katıldın mı?! bu arada yaşım 39(30.8. junkun ile doğum günümüz aynı)

matrixsakini dedi ki...

Zambaklar70? :) Şanslıydım, o sıralar bir iş görüşmesi için İstanbuldaydım. Bundan sonra da İstanbul'dayım herhalde...

Arashi sevgisinin yaşı yoktur *-* Doğum gününün MatsuJun ile aynı olması ne güzel. Ne mutlu sana^^

Bu arada fan map'e katılmamıştım...

Yorum Gönder